11 Ekim 2014 Cumartesi

Allah'ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler Kimler?

‘’ Yahudilerden bir kadınla bir erkek zina yaptılar. Birbirlerine: “Bizi şu peygambere götürün. Çünkü bir kısım hafifletmeler getiren bir peygamberdir. Bize recm dışında fetvalar verirse kabul eder ve Allah indinde onun hükmünü kendimize delil olarak sayarız ve ahirette Allah’a ‘Senin peygamberlerinden birinin bize verdiği fetvayla amel ettik, kendi hevamıza uymadık.’ deriz” dediler.
Rasulullah (S)’in yanına yüzü kömürle karar­tılmış, dayak vurulmuş bir yahudi getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (S) yahudileri çağırarak: “Siz zina eden kimsenin haddini (cezasını) kitabınızda (Tevrat’ta) böyle mi bu­luyorsunuz?” diye sordu. Yahudiler de “Evet.” dediler. Müteakiben onların âlimlerinden birini çağırdı ve: “Sana, Tevrat'ı Musa'ya İndiren Allah aşkına soruyorum! Zina edenin haddini (cezasını) kitabınızda gerçekten böyle mi buluyorsunuz?”  dedi. Yahudi alim: “Hayır! Eğer bana bu sözle (yani Tevrat’ı yaratanın aşkına) sormasaydın sana söylemezdim! Biz Tevrat’ta zinanın cezası olarak recm buluyoruz; lâkin bu iş eşrafımız arasında çoğaldı. Artık o hale geldik ki, şerefli (makam ve mevki sahibi) birini yakalarsak onu bırakıyoruz; zayıfı yaka­larsak onu cezalandırıyoruz.  ‘Gelin soyluya da, soysuza da tatbik edeceğimiz bir şey üzerine ittifak edelim!’ dedik ve kömüre boyayıp dayak vurmayı recmin yerine koyduk.” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (S):
“Allah’ım! Senin emrini onlar öldürdükte ilk ihya eden benim!” buyurdu ve emir verdi; yahudi recmedildi. Bunun üzerine Allah (C) şu ayetleri indirdi, bunların hepsi kâfirler hakkındadır:
“Ey Resûl! Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyla “inandık” diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar(ın hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler ve sana gelmeyen (bazı) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler. “Eğer size şu verilirse hemen alın, o verilmezse sakının!” derler. Allah bir kimseyi şaşkınlığa (fitneye) düşürmek isterse, sen Allah'a karşı, onun lehine hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah'ın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardır.
Hep yalana kulak verir, durmadan haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hükmet. Allah âdil olanları sever.
İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar da sonra, bunun arkasından yüz çevirip gidiyorlar? Onlar inanmış kimseler değildir.
Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezse; işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” Maide 41-44 ‘’

(Müslim, Hudud 28; Ebu Davud, Hudud 26, Müslim hadisi Bera’ b. Azib (R)’den rivayet etmiştir. Rasulullah (S)’in yanına'dan öncesi Ebu Davud’un metninden alıntıdır, Ebu Hureyre (R)’den rivayet etmiştir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder