7 Mayıs 2014 Çarşamba

Mantık/His Dengesi...

Hassas bir milletiz. Duygularımız genellikle ön plandadır. Hislerimizi belli ederiz. Hatta hislerimizle hareket ederiz. Ama her şeyin olduğu gibi bunun da bir ölçüsü olmalı.

Ümmetin birbirine destek olması şiddetle gereken şu günlerde bunu iyi düşünmemiz lazım. Destek oluyoruz ama neye? Kimi destekliyoruz? Biz bir ümmetiz, fakat kim bu ümmet? Bu ümmetin içinde kimler var?

Bosna'da hükümete karşı ayaklanma çıktığında twitter'da bozuk bir ingilizceyle açılan "Bosna'nın kardeşiyiz" tag'ında duygusal cümleler kurarak neyi kime karşı destekledik? Biz Bosna'da kimin yanındayız? Ayaklanan halkın mı? Yoksa hükümetin mi? Bosna'nın yanındayız işte amaan...

Kırım'ın yüzde kaçının Müslüman olduğunu öğrenmemiz için Rusya tarafından işgal edilmesi mi gerekiyordu? Rusya Kırım'ı işgal etti ve biz "Kırım bize Osmanlı'nın emanetidir ağalar akıllı olun." dedik. Çıkan olaylarda henüz bir burun bile kanamamıştı. Peki 24 saat önce Kırım Ukrayna'ya bağlıyken Osmanlı'nın emaneti değil miydi?

Peki Gazze'ye her hafta kalleş İsrail'in rutin olarak düzenlediği hava operasyonlarını nereye koyalım? Şehit ve yaralı olmayan saldırıların Türkiye'deki yankısı; Gazze'de o an sanki devasa katliamlar, soykırımlar varmış gibi oluyor. Neden? Neden Gazze'de neler olduğundan çok, Gazze'yle ilgili dramatik ve afilli cümleler kurmakla meşgul oluyoruz?

Bunların sebebi, realiteyi terkedişimizle birlikte gelen kuru romantizm... Duygularımızın mantığımıza hükmetmesine biraz fazla izin veriyoruz galiba...
Selamet...

twitter.com/mukallid_
ask.fm/mukallid